Şu an okuduğunuz yazı:
Uyuşturucu yasaları, serbestleştirme ve diğer uygulamalar

Uyuşturucu yasaları, serbestleştirme ve diğer uygulamalar

uyuşturucu yasaları

Bağımlılık yapan illegal maddelerle ilgili yasal düzenlemeler bundan 10-15 yıl önce birkaç ülke dışında dünya genelinde aynıydı. Bağımlılık yapan maddeleri kullanmak, bulundurmak ve satmak yasaktı. Ancak kullanan insan sayısının artması, bağımlılığa bağlı sosyal ve sağlık sorunlarının çözümsüz kalması, birçok ülkeyi uyuşturucu yasaları ile ilgili değişiklik yapmaya sevk etti. Değişiklikler ülkelerin siyasi, sosyal yapısına ve problemin boyutuna göre çeşitlilik gösterdi.  Bu yazıda yeni uyuşturucu politikalarını ele alacağım.

Mevcut uyuşturucu yasaları ve rejimleri

Bağımlılık yapan illegal maddelerle ilgili dünya genelindeki uyuşturucu yasaları ve rejimleri üç başlık altında toplanabilir. Yasaklama (prohibition), serbestleştirme (legalization) ve suç olmaktan çıkarma (decriminalization) şeklinde özetlenebilir. 

Halen dünyada birçok ülke yasaklama rejimini sürdürmektedir.  Her ne kadar araştırmalar cezaların şiddeti ile madde kullanımının caydırıcılığı arasında ciddi bir ilişki olmadığını gösterse de birçok devlet ve toplum uyuşturucu kullanımını tolere etmiyor. Madde kullanımının ahlaki bir çöküntü olarak görülmesi, topluma karşı işlenen bir suç kabul edilmesi, dinlerde kullanımının yasak olması gibi sebeplerden dolayı insanların bağımlılık yapan maddelere karşı tavrı kolay kolay değişmiyor. Toplum tarafından makul karşılanmayan bir konuda siyasiler ise risk almak istemiyor çünkü ahlaki bir konu olarak kabul edilen politikadaki başarısızlık siyasi kariyerlerine mal olma ihtimali var. Bu konuda daha liberal politikaların gelişmiş ülkelerde uygulanmasının sosyal sebepleri de insanların bu problemi zamanla daha doğru kavramasından kaynaklanıyor.

Bağımlı birinin aynı zamanda suçlu olarak görülmesi ona karşı toplumun ve devletin tavrını değiştiriyor. İnsanlar bağımlı olduğunda kolaylıkla tedaviye başvuramıyor çünkü bağımlı olarak etiketlenmek dışlanmaya neden olduğu gibi bazı ülkelerde soruşturma açılmasına bile kapı açabiliyor. Devlet sağlık problemi olarak kabul etmezse bu konuya fazla kaynak ayırmıyor ve uzman yetiştirmiyor. Kurumlar bu konularda proje geliştirip kaynak isteyemiyor. Bu ise uyuşturucudan kaynaklı ölümlerin, uyuşturucu kullanmaktan kaynaklanan hastalıkların (AİDS, HIV, Hepatit gibi) artmasına, cezaevlerinin büyük kısmının uyuşturucu suçluları ile dolmasına, sabıkalı birçok kişinin sosyal hayattan dışlanmasına ve iş bulamamasına neden oluyor. Kısaca yasaklamanın götürüleri, topluma korumaya yönelik beklentilerden fazla oluyor. 

Serbestleştirme (Legalization) politikaları 

2010 yılından sonra Amerika kıtasında ABD’nin bazı eyaletleri, Canada ve Uruguay başta olmak üzere bazı ülkeler yasallaştırma politikalarını uygulamaya başladılar. Şu an için sadece esrar ile ilgili bir düzenleme var. Yasallaştırmadan kasıt esrarın sigara veya alkol gibi sağlığa zararlı olmasına rağmen ticari olarak satılmasıdır. Kullanmak, bulundurmak, satmak veya üretmek belirli şartlar altında serbesttir. Devlet bazı üreticilere ruhsat vermekte, bu firmalar ürettikleri esrarı yine devletin ruhsat verdiği satış mağazalarına satmaktadır. ABD’de 21, diğer ülkelerde 18 yaşında olduğunuzda belirli miktarda esrarı satış mağazasından satın alabiliyorsunuz. Serbestleştirme ile 3-5 kök esrar yetiştirmeye izin de verilebilmektedir. 

Esrar satışı devlet kontrolüne girdiği için ruhsatlandırma, denetim ve vergilendirme ile devlet ek gelir kaynağı da sağlamaktadır. Uygulamanın hayata geçtiği yerlerde ruhsatsız esrar satmak yine suçtur. Satışlar denetim altına alınmaya çalıştığı için esrar fiyatları beklenildiği gibi düşmemiştir. Hatta son zamanlarda yapılan araştırmalarda sokak fiyatlarının ruhsatlı satış yapanlara göre daha ucuz olduğu, birçok kullanıcının sokak satıcılarında esrar almaya devam ettiği raporlanmaktadır. 

Serbestleştirmenin gerekçesi ve uygulama sonuçları ile ilgili daha detaylı yazıyı linkten okuyabilirsiniz. Ancak serbestleştirme devletlerin yasaklamalardan sonra ilk uyguladıkları politika değildir. Çünkü serbestleştirmenin de neden olduğu başka sosyal problemler vardır. Bu nedenle birçok devlet daha dengeli bir politika olan suç olmaktan çıkarma politikalarını adapte etmektedir. 

Esrar

Suç olmaktan çıkarma (Decriminalization)

Madde bağımlılığının zararlarını bireyler adına azaltmak ve toplumu korumaya yönelik tedbirleri dengede tutmak için birçok ülke suç olmaktan çıkarma politikalarını benimsemektedir. Ancak bu konuda uygulama çeşitliliği daha fazladır. Bu politika öncelikle kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.Her iki politikada da bağımlılık yapan bütün maddeleri üretmek ve satmak suçtur. Polis bu kişilerle ilgili mücadelesini daha da arttırarak devam ettirmektedir. Ancak kullanıcılara yönelik uygulamalar değişmektedir. Bazı ülkeler sadece esrarla ilgili böyle bir düzenleme yaparken Portekiz  Hollanda veya Çek Cumhuriyeti gibi devletler bütün maddeleri kapsayacak bir düzenleme yapabiliyorlar. 

De facto decriminalization 

Kanunlarda değişiklik yapmadan kanunu uygulamayarak bir çözüm bulma arayışıdır. En bilindik ve ilk uygulamasını Hollanda yapmıştır. Ancak kullanıcılara yönelik uygulama zamanla esrar konusunda satıcıları da kapsayacak kadar genişletilmiştir. Avusturalya, İngiltere ve ABD’nin bazı eyaletlerinde uygulanan haliyle satanlara yönelik yaptırımlarda bir değişiklik olmamıştır. Kolluk satanlara yönelik mücadelesine aynen devam etmektedir. 

Kullananlar ise yakalandıklarında devletlere göre farklı uygulamalara maruz kalmaktadır. Bu konuda genellikle insiyatif kolluk güçlerindedir çünkü suç olan bir davranışı ilk onlar tespit etmektedir. Mesela Avusturalya’da polis yakaladığı kullanıcıları kayıt altına almakta, tedaviye yönlendirmekte, uyarı vermekte veya para cezası yazabilmektedir. Ancak kişi yargılamaya çıkarılmadığı için sabıka veya suç kaydı olmamaktadır. 

Bu konuda polisin kapasitesi ve polise verilen yetkiye göre işleyiş değişebilmektedir. Polis mesela 2. veya 3. yakalamadan sonra kişinin madde kullanmayı bırakmayacağı kanaati getirirse normal mahkemeye çıkarabilmektedir.  Bazı ülkelerde adli veya idari makamlar polislerin bu konuda nasıl davranması gerektiğine dair yönetmelikler veya talimatlar çıkarmaktadır. 

Bu uygulama idari bir kararla alındığı için  kanunlarda değişiklik yapılmasına gerek kalmıyor. Çok çabuk uygulamata geçilebiliyor. Hiçbir maliyeti yok, sadece polisin eğitilmesi yetiyor ancak yine bir idari kararla uygulamadan vazgeçilebiliyor. Sürekliliği siyasi iklime göre değilebilir. Uygulama hukuki güvenceye ve politikalara bağlanmadığı için uygulamada eleştirilen yönü çoktur ancak kanun çıkarmanın zor olduğu ülkelerde uygulanabilir bir tercihtir. 

De jure decriminalization

Kullananlara yönelik kanunlarda değişik yapılıyor ve kullanıcılar yakalanınca nasıl bir yol izleneceği açıkça kanunlarda belirtiliyor. Bu kanunun en belirgin özelliği madde kullanmak veya bulundurmak suç olmaktan çıkartılıyor ve bir nevi kahabat sayılıyor. Kısaca kimse madde kullanmaktan dolayı cezaevine girmiyor ve sabıka kaydı olmuyor.

Önce ne kadar maddenin kullanıcı tarif etmesi için yeterli olduğuna karar veriliyor. Yani satıcı ile kullanıcının nasıl ayrılacağına karar veriliyor. Ülkeler arasında bu miktar çok fazla değişiklik göstermektedir. Bazı ülkeler maddenin bir kullanımlık dozunu, bazıları bir günlük, 5 günlük, haftalık veya 10 günlük kullanımını tespit ediyor. Bazı ülkeler bu miktarları gram olarak tek tek kanunda yazıyor bazıları ise günlük ve haftalık kullanım dozunu uzmanların tespitine bırakıyor. Mesela esrar ile ilgili yarım gramdan (Rusya) 200 grama (İspanya) kadar farklı oranlar tespit edilebiliyor. Almanya’da mahkemeler ya kendi içtihatlarına göre ya da bilirkişilerden uzman raporu alarak karar veriyor. 

De jure uygulaması

Ülkeler idari yapılarına göre kullananlar yakalanınca nasıl bir yaptırım yapacağına kimin karar vereceğiyle ilgili yetkili bir kurum veya kurul tespit ediyor. Mesela Portekiz 2001 yılında bütün maddeleri kapsayacak bir düzenleme yaptı. Polis kanunda yazan gramın altındaki madde ile yakalananları gözaltına bile almıyor, doğrudan bu kurula yönlendiriyor. Üç kişilik kurul genelde bir doktor, bir sosyal çalışmacı ve bir içişleri bakanlığı uzmanından oluşuyor. Polisin yönlendirdiği kişi 72 saat içinde bu kurula başvurmak zorunda. Eğer gelmezse idari para cezası veya başka idari cezalar alabiliyorlar. 

Bu kurul kişiyi dinliyor ve durumuna göre farklı yaptırımlar uygulayabiliyor. Eğer kişinin ilk kaydıysa genelde herhangi bir yaptırım almadan uyarı ile gönderiliyor. Eğer kişi bağımlı ise tedavi olabileceği, tedavi olursa idari yaptırımlardan kurtulabileceği söyleniyor. Kişi tedavi olmak zorunda değil ancak olursa uygulanacak yaptırımlardan kurtuluyor. Kişi tedavi olmuyorsa veya sıklıkla yakalanıyorsa para cezası, ehliyetine el koyma, ikamet zorunluluğu, yurt dışına çıkış yasağı gibi birçok yaptırım uygulanıyor. 

Bazı ülkeler ise bu yetkiyi savcıya veya mahkemeye veriyorlar. Savcı kişi mahkemeye çıkmadan bir dizi yaptırım uygulayabiliyor veya mahkeme yetkili ise hakimler kişinin durumunu bazen kendisi bazen ise uzmanlara kişiyi sevk ederek değerlendiriyor. Kişinin cezaevine girmeden uygulanacak yaptırımlara karar veriyor. 

Bazı ülkelerde ise yine polis bu konuda yetkili kılınıyor. Polis tedaviye yönlendiriyor veya para cezası yapabiliyor. Ancak uygulamanın polisin yetki alanına terk edildiği durumlarda kullanıcıların daha fazla yaptırımla karşılaştığı görülüyor. Normalde görmezden geldiği birçok durumu polisin raporladığı, mahmeye çıkarmak gibi bürokratik işlemlerden kurtulduğu için hızla para cezası yazdığı, kullanıcıların para cezalarını ödeyemeyince bu sefer hapiz cezası almak zorunda kaldıkları gözlemlenmektedir. 

Uyuşturucu yasaları sonuç

Özetle izah etmeye çalıştığım bu yeni politikalarda amaç yasaklama ile serbestlik arasında bir denge kurmak, bir yandan kullananları sağlık sistemine sokup tedavi etmek bir yandan da artan kullanıcı sayısının başka sosyal sorunlara sebep olmasını engellemektir. Hiçbir politika kullanım oranını düşürmek için geliştirilmemiştir. Tam tersine kullanıcı sayısı belirli eşiği geçince yasaklamanın maliyeti karşılanamaz olunca çözüm olarak ortaya çıkmıştır. 

Yukarıdaki her konu ile daha detaylı yazılar vardır.  Uyuşturucu yasaları hakkında daha fazla bilgiyi diğer yazılarımda bulabilirsiniz.

En başa dön